Tilt-shift lensler konvansiyonel lenslerden farklı olarak perspektif düzeltebilme, alan derinliği kontolü sağlama gibi özellikleri ile mimari, manzara, çeşitli yaratıcı portre ve minyatür etki içeren marjinal fotoğrafların çekiminde kullanılan, fotografik optikler arasında varolan en özel ve profesyonel lenslerdir.
Hareket edebilen yapılarından dolayı otomatik netleme (AF autofocus) modülü içermediklerinden (unutulmamalıdır ki en gelişmiş AF sistemi bile doğru yapılmış bir manuel focus (MF) kadar başarılı değildir.) optik elemanların yerleşimi micron seviyesinde hassas ölçümlerle hesaplanarak yerleştirilir. Dolayısıyla dünyada kusursuz olarak tabir edilen tek objektif türüdür.
Yine hareketli yapılarında ötürü sabit odak aralıklı (prime focal length) objektiflerdir. Çeşitli markaların üretmiş olduğu 17 ile 120mm. arasında modelleri mevcuttur. Varoluşları ”Scheimpflug” prensibine dayanır. Adını 1865-1911 yılları arasında yaşamış olan Avusturya’lı bir kaptan olan Theodor SCHEİMPFLUG‘dan alan prensip, optik ve sensör eksenine aynı paralel düzlemde olan herşeyin diyafram açıklığına bakılmaksızın aynı net alana dahil olacağını ifade eder. Şimdi biraz daha detaylarına inelim:
Tilt-shift objektifler aynı zamanda kendi eksenleri etrafında dönebilmeleri ile de rotasyon açısını ayarlamamıza imkan sağlar ki aslında tilt ve shift fonksiyonları rotasyon açısı ayarlanamadan hiçbir işe yaramaz. Tilt fonksiyonu optik elemanların 0 ile 8.5 derecelik birimler seviyesinde hareket edebilmesine dayanır. Diğer bir deyişle lensin sensör ekseni üzerindeki paralel düzlemini değiştirerek alan derinliği kontrolü sağlarız.
Diyafram açıklığına bağlı olarak odak alanı ve odak dışı bulanık alan (BOKEH) değişim gösterir, bu sayede odak içerisindeki objelerin minyatürleşmiş görünümleri elde edilir. Tilt fonksiyonu aynı zamanda çeşitli ticari çekimlerde özellikle istenen bir detayın vurgulanması, farklı ve marjinal portre çekimlerinde modelin istenen belirli bir yerinin vurgulanması gibi avantajları da beraberinde getirir.
Shift fonksiyonu ise objektifin kendi düzlemi üzerinde 0 ile 11.5 derecelik birimler seviyesinde hareket edebilmesidir. Özellikle objelerle aynı paralelde duramamaktan kaynaklanan geometrik eğilmelerin lens hareketi ile absorbe edilerek sözkonusu objenin düzgün ve oranları bozulmadan fotoğrafının çekilmesine olanak verir.
Diğer bir avantajı ise objektifin istenen yönde 3 kademeli olarak ( sağ, sol veya yukarı, aşağı ve merkez ) hareket ettirilmesi ile teknik olarak kusursuz panoramik fotoğraflar çekmemize imkan sağlar. Yine bu sayede çok yüksek çözünürlükte fotoğraflar elde edebiliriz. Örneğin 12mp. lik bir NİKON FX sensör üzerinden shift panorama ile 23mp. lik fotoğraf elde etmemiz mümkündür.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur ise sözkonusu objektiflerin tilt ve shift hareketlerini – ve + olarak yapmalarından ötürü belirli ışık koşullarında sensör üzerine az veya çok ışık düşer, dolayısıyla fotoğrafımız çok karanlık veya çok aydınlık olabilir. Bu durumda en garanti yöntem örtücü hızı üzerinden yani enstantane değeri ile müdahale etmektir. Bu durumun asıl sebebi, objektifin konvansiyonel objektiflerden temel farkı olan kendi düzlemi üzerinde hareket edebilmesinden dolayı, sensöre kesintisiz görüntü aktarabilmek adına arka bölümünde diyafram yapraklarının olmamasıdr. Özellikle Nikon PC-E serisi lensler ‘‘micro” özelliği ile 1/2 reprodüksiyona sahip olmalarından ötürü, elektromanyetik diyafram desteği ile de çok ciddi avantaj sağlar.
Tilt-shift objektifler fonksiyonları ve tamamen manuel oluşları sebebiyle ciddi motivasyon gerektirir ve sadece profesyonellere özeldir. Mümkün olduğunca tripod üzerinde ve özellikle dik kadraj çekimler yapıldığında ise L Bracket ile kullanılması tavsiye edilir.
İlk görüş bildiren siz olun