Bu yazının şu anda kullanmakta olduğunuz dijital SLR fotoğraf makinelerine pek bir fayda sağlamayacağını belirtmek gerekiyor. Bu yazı daha çok Nikon’un geçmişte ürettiği ve sadece aşağıdaki isimleri sıralanan 4 yada 5 fotoğraf makinesinin kullanabildiği AI-S lensin özelliklerini inceleyeceğiz.
Öncelikle tüm dijital SLR kameraların veya 1988 yılından sonra üretilmiş olanlarının AI ve AI-S lensleri ayırt edemediklerini belirtmek gerekir. AI ve AI-S lensler arasındaki farkı ayırt edebilen sadece 4 yada 5 kamera yapılmıştı. Bu kameralar;
- Nikon FG (1982)
- Nikon FA (1983)
- Nikon F-301 (1985)
- Nikon F-501 (1986)
- Nikon F4 (1988)
1979 Yılında Nikon, ilk AI-S serisi lensi; Nikon E serisi olarak yapmaya başladı. Sonraki aylarda ise tüm AI lensleri, herhangi bir açıklama yapmadan AI-S olarak üretmeye devam etti. O sıralar Alman fotoğraf magazin dergileri; Nikon’un lens montaj mekanizmasını değiştirerek bu yeni lenslerin, gövdenin diyaframı kontrol etmesine izin verdiğini zannettiklerini yazdılar. 1981 Yılında değişim bitmiş ve Nikon, kamera gövdesinin diyaframı kontrol ettiği ilk program (P) modlu Nikon FG modelini 1982 yılında duyurmuştu. O zamanlar herkes P modunun sadece AI-S lensle çalışacağını zannediyordu.
Sadece bu kadar da değildi. P modlu FG; Tüm AI, değişim geçirmiş Non-AI ve AI-S lenslerin tamamını kullanabiliyordu. Dahası.. Nikon F2 kamerada kullanılan ve kameraya perde hızı önceliği veren harici DS-12 ekipmanını saymazsak 1983 yılında yarı profesyonel, ilk perde hızı öncelikli (S) Nikon FA duyuruduğunda bu kamera da tüm AI, değişim geçirmiş Non-AI ve AI-S lensleri kullanabiliyordu. Öte yandan Nikon’un pazarlama departmanı insanlara AI-S lenslerin Nikon FA ile mükemmel uyumlu çalışacağını söylemişlerdi. Nikon Almanya ve Nikon İsviçre magazin dergileri; Nikonla ilgili bazı haberlerde, AI-S lenslerin Nikon FA gövdede ne avantajlar sağlayacağını açıklamaya çalışıyordu.
Gerçek şuydu; Diyaframın kontrol edilmesine sadece AI-S lens izin veriyordu. AI veya değişim geçirmiş Non-AI lensler bunu yapamıyordu.
Kameranın ölçüm sistemi ve lens çalışma ilkesi
Nikon kameranıza lens takılıyken vizörden bakarsanız; Aşağıda şekil-1’ deki fotoğrafın solunda Nikon gövde içinde SARI okla gösterilen diyafram kolu; Lenste bulunan diyafram pimini yukarıda tutarak diyafram yapraklarının açık kalmasını ve böylelikle fotoğrafını çekeceğimiz konuyu vizörden net görmemizi sağlar. Sağ tarafta gördüğünüz f2.8 açıklığa sahip lensin diyaframı f8 diyaframa ayarlanmıştır. Bir tornavida ile lensin kameradaki durumun aynısı taklit edilerek, diyaframın tam olarak açık kalması sağlanmıştır.
Eğer deklanşöre basarsanız (Şekil-2), soldaki diyafram kolu tamamen aşağı iner, ayna yukarı kalkar ve perde mekanizması açılarak pozlama gerçekleştirilir. Aşağıda soldaki fotoğraf, Nikon F kamerayı pozlama yaparken göstermektedir. Sağdaki lens ise yukarıda ayarladığımız f8 değerin uygulandığı sıradaki görüntüsüdür.
Olayı tersine çevirirsek; Kamera gövdesinden lensin diyafram değerini kontrol etmek çok kolay.
Eğer lensinizde bir diyafram halkası varsa; Kameraya taktığınızda lensinizin diyafram değerini, diyafram halkasında bulunan en büyük değere getirmelisiniz. Aksi halde kamera lensle ilgili F– hatası verir ve fotoğraf çekmenize izin vermez. Bir tornavida yardımıyla diyafram pimini istediğimiz değere getirebiliriz. Böylece diyafram pimi deklanşöre bastığınızda sonuna kadar aşağı inmek yerine kameranın hesapladığı diyafram değeri kadar aşağı iner. Hepsi bu! (değil tabii)
Geriye sadece bir soru kalıyor. Diyafram kolunun, lensdeki pimi getireceği doğru pozisyon nedir? Bir stop mu yoksa 5 stop mu?
Birçok Nikon lensin lens pimi, diyafram halkasını çevirdiğinizde hareket eder. Yukarıda şekil-4’de sağda yer alan AI micro Nikkor 55 mm f3.5 ve soldaki AI-S E serisi 75-150 mm f3.5 lens de aynı şekilde davranır. Bu nedenle her iki lensinde aynı diyafram değerlerindeki pozisyonlarını, diyafram halkalarını istediğimiz değere getirerek pozisyonlarını kontrol edebiliriz. Yukarıdaki şekil-4’ deki fotoğrafa bakın. AI-S lenste diyafram değerleri arasındaki pimin hareketi eşit aralıklarla gerçekleşiyor ama AI lenste diyafram değeri büyüdükçe pimin hareketinin ne kadar değiştiğini anlamak ve bunun gövdeden kontrol edilmesinin oldukça zor olduğu anlaşılıyor.
105 mm bir lensimiz olduğunu düşünelim. F4 diyafram değerinde diyafram çapı 26 mm olarak açılır. F5.6 değerinde ise çap yaklaşık 18.8 mm olur. Bu iki diyafram değeri için fark 26-18.8=7.2 mm dir. F16 ve F22 için diyafram çapları sırasıyla 6.5 mm ve 4.8 mm’ dir. Bu iki diyafram değeri arasındaki fark ise 1.7 mm’dir. Bu ise gövdeden büyük diyafram değerlerini kontrol etmeyi zorlaştırmaktadır.
Tüm AI-S öncesinde üretilen lensler de benzer şekilde davranırlar. Eğer diyafram değeri, lensin üzerindeki diyafram halkasından ayarlanmışsa; Diyafram bıçakları daha az hareket ederek, bir sonraki adıma geçmek için kapanırlar, aynı adımda diyafram pimi de az bir şekilde hareket ederek ayarlanan değeri uygular. Lenslerin bu şekilde tasarlanması; O zamanlar lenslerin görevlerini en verimli şekilde yapmalarının en iyi yoluydu. Fakat özellikle büyük diyafram değerlerini kamera gövdesinden kontrol etmek neredeyse imkansızdı. Örnek verirsek sanırım daha iyi anlayacaksınız. Yukarıdaki AI-S lenste tüm diyafram değerleri için duraklar arası diyafram piminin yapacağı yol aynıdır. Bunun anlamı AI-S lensler kamera gövdesi tarafından kesinlikle kontrol edilebilirler. Bu AI-S lensin en önemli ana özelliğidir. AI lensler için bunu söylemek maalesef imkansızdır.
Nikon’un Hilesi;
Nikon FG kameraya geri dönersek; AI-S lenslerle gayet güzel çalışır ama P modunda AI-S olmayan bir lensle nasıl çalışabilir? Pozometrik ölçüm sistemi ışığı ölçer ve gerekli pozlama için hesaplama yapar, diyelim ki; Üzerinde diyafram değeri sadece f5.6 olan bir AI-S lensi, FG kameraya taktık. Konudan ışığı ölçtük ve kamera bu lensle perde hızı 1/250 ve diyafram f8 olarak verdi. Deklanşöre bastığımızda, kameranın gövdesindeki diyafram kolu, lensteki diyafram pimini f8 diyaframın gideceği noktaya kadar aşağı indirir ama kamera bakar ki lensteki f5.6 diyaframdan dolayı lensten geçen ışık, ölçülen f8 diyafram değerinden 1 stop daha fazla, hemen perde hızını 1/500 yaparak pozlamada fazla ışıktan oluşabilecek hatayı önler. Bu fonksiyonu yerine getirebilmesi için Nikon mühendisliği gerçek zamanlı ölçüm yapabilen ikinci bir sistem geliştirmişlerdir. Bu sisteme KAPALI DEVRE POZOMETRE SİSTEMİ veya adına; Görevini yapmaya başladığı an olan lensin piminin aşağı indirilmesi (STOP DOWN) nedeniyle STOP DOWN da denmektedir. Bu sistemde; Diyaframın ölçülen değerini uygulamak için gövdedeki kol (Şekil-1) diyafram pimini aşağı indirdiği zaman (STOP DOWN) Nikon FG’de arka planda ikinci bir pozometre çalışır (KAPALI DEVRE POZOMETRE SİSTEMİ) ve karedeki ışığın, diyafram açıkken yapılan ölçüm sonucu elde edilen pozometrik değerden kaç stop saptığını hesaplayarak kullanıcıya bu hatayı bildirmeden perde hızına gerekli müdahaleyi yaparak olası pozlama hatasını düzeltir. O zamanlar hesaplanan diyafram değeri FG kameranın hiçbir yerinde gösterilmiyordu. Yani yapılan bu düzeltmeden kullanıcının haberi olmuyordu.
Kamera, lensin AI-S olup olmadığını aşağıdaki fotoğrafta kırmızı okla gösterilen çentikten anlayabiliyordu.
Şekil-5 Fotoğrafın yukarısında Nikkor 200 mm f4 ve aşağısında Nikkor 50 mm f1.2 lens görülüyor. KIRMIZI okla gösterilen çentik kameraya lensin AI-S lens olduğunu anlatıyor. Yukarıdaki Nikkor 200 mm f4 lenste bulunan MAVİ ok ise kameraya lensin odak uzaklığının 135 mm ve daha üst değerlerde olduğunu bildiriyor. 50 mm lenste ise bu kısım bulunmuyor.
Lensin AI-S olduğunu, lensteki çentikten (Şekil-5) tanıyabilen ilk kamera Nikon FA idi.
Şekil-6 Nikon FA kamerasının lens montaj kısmı. KIRMIZI okla gösterilen pim, AI-S lenste bulunan çentik, bu pimi serbest bırakırsa, kamera lensin AI-S lens olduğunu anlıyordu. MAVİ okla gösterilen anahtar ise şekil-5’de yine MAVİ okla gösterilen odak uzaklığı bildirme çıkıntısını okuyarak (bu çıkıntı, 135 mm ve daha uzun odak uzaklığı olan lenslerde bulunuyordu) lensin odak uzaklığını hakkında bilgi sahibi olabiliyordu.
Kameraya AI-S olmayan bir lens takıldığında; S ve P modu seçilirse kamera lensi; Şekil-4 deki sağ tarafta bulunan, AI lensin diyaframı hareket ettirdiği pozisyonlarda hareket ettiriyordu. Eğer kameraya AI-S lensler takıldığında Nikon FA, FG’ ye göre biraz daha iyi çalışıyordu ama asıl problem büyük diyafram değerleri kullanıldığında ortaya çıkıyordu. Ölçülen diyafram değerinde deklanşöre basıldığında uygulanan diyafram (STOP DOWN) değeri arasında bir fark varsa Nikon FA gövde de yer alan KAPALI DEVRE POZLAMA SİSTEMİ yine kullanıcıya bildirmeden Perde hızına müdahale ederek olası hataları önlüyordu.
Sizde kameranızın pozometrik sistemini kandırmayı deneyebilirsiniz. En ucuz lensinizi alın ve diyaframını en büyük değere getirerek bir parça kağıdı şekil-7’deki gibi diyafram pimine sıkıştırarak lensinizin diyaframının büyük değerlerde çalışmasını engelleyin. Yani diyaframınız fiziken örnek f16’da bile olsa sıkıştırdığınız kağıtla en açık değerinde örnek f3.5 gibi bir değerde kalsın.
Şekil-7 Kameranızı yukarıdaki şekilde yaptığınız hile ile kandırmaya çalışın.
Şimdi bu lensi Nikon D700 kamerada veya üst seviye bir pro gövdede deneyin. Bu lens kendinden beklendiği gibi D700 kontrolünde fotoğrafı fazla pozlanacaktır. Çünkü yeni kameraların hiçbirinde olası hataları çekimin hemen öncesinde gerçek zamanlı olarak kontrol edip düzelten ikinci bir ölçüm sistemi (KAPALI DEVRE POZLAMA SİSTEMİ) bulunmamaktadır. Bu denemeyi eğer Nikon FA kameranızla P ve S modunda yaparsanız kameranızda bulunan ikincil bir ölçüm sistemi siz deklanşöre bastığınızda (STOP DOWN) diyafram pimi kapanıp da kameranın ilk ölçtüğü diyafram değeri uygulandığında devreye girerek doğru pozlamayı yapacaktır. Örnek Nikon FA’yı S moduna alıp bir perde hızı verdiğinizde; Diyelim ki kamera size f11 değeri verdi ama sizin hileli lensiniz f3.5 değerde sabitlenmiş. Deklanşöre bastığınızda, kameranızdaki diyafram pimini aşağı indiren diyafram kolu görevini yapar (STOP DOWN) ama yaptığımız hileden dolayı lens f11 değerini uygulayamaz ve kamerada bulunan ikinci ölçüm sistemi devreye girer ve ışığı gerçek zamanlı ölçerek f3.5 diyaframla f11 arasında kaç stop fark varsa bunu perde hızına müdahale ederek (ışık fazla olduğu için perde hızını yükseltir) doğru pozlamayı yapar.
Nikon F-301 ve F-501 gövdeler de Nikon FA gibi AI-S lensi çentiğinden tanıyabilmekte ve P modunda tıpkı Nikon FA gibi gibi lenste diyafram açısından olası bir hata varsa bunu düzeltebilmektedir. Nikon F4, lensin AI-S olup olmadığını çentiğinden tanıyabilen 4. ve son gövdedir. Nikon F4 içinde çip olmayan lenslerle P ve S modunda çekim yapamıyor ve yukarıda lense yaptığımız hileyi burada yapamıyoruz.
AI-S Lensler kamera gövdesine, gövdeye takılan lensin tele objektif olup olmadığı bilgisini de gönderebiliyorlardı. Odak uzaklığı 135 mm ve daha büyük olan AI-S lenslerde bulunan özel bir çıkıntı (Şekil-5) kamera tarafından Şekil-6’da yer alan MAVİ okla gösterilen anahtar tarafından okunabiliyordu. Bunu sadece 3 Nikon SLR kamera yapabiliyordu. Bu kameralar; Nikon FA, Nikon F-501 ve Nikon F4 idi. Nikon FA ve Nikon F4 odak uzaklığı bilgisini MATRIX ölçüm sisteminde ek bir parametre olarak kullanıyordu. Ek olarak; Nikon FA ve Nikon F-501 P moduna geçtiklerinde (Nikon F-501 işin Pdual mod); Eğer lenste bu çıkıntı varsa, kamera uzun odaklı lenslerde çekim yaparken; Titreme ihtimalini dikkate alarak normalden daha yüksek perde hızlarını otomatik seçiyordu.
Nikon FA, F-501 ve F4 gövdeleri bu lens verisini mekanik olarak okuyan kraliçelerdi. Daha sonra kamera gövdelerinin eski lenslerle daha az uyumlu olduğu bir sürece gelindi. Örneğin F5, F100 ve D1 kameraları eski otomatik Indeksli (AI lens 1977) manuel lensleri kullanmak için AI birleştiricisine (AI coupling) sahip oldukları halde bu lenslerden kameraya iletilecek bilgileri okuyacak mekanizmalar olmadığı için yukarıda bahsi geçen eksik veriler yüzünden MATRIX ölçüm yapamıyorlardı.
D2 serisi (ilk kamera D2H 22.06.2003) duyurulurken, Nikon eski lenslerle yeni kameraların uyumluluğunu; DSLR kameraların menüsüne eklediği bir yazılım sayesinde çok basit bir şekilde tekrar geri getirmişti. Kullanıcı menüden lensin diyafram açıklığı veya lens zoom ise açıklıklarını, odak uzaklığı veya zoom lensler için odak uzaklıklarını giriyor ve böylece kamera lensi tanıyıp kullanılabiliyordu. Günümüzün AI birleştiricisine sahip modern Nikon DSLR kameralarında 10 tane manuel lensi menüden tanımlayarak bu şekilde kullanabilirsiniz. Girilen bu veriler sayesinde MATRIX ölçüm yapılabiliyordu. Matrix ölçüm; Değişim geçirmiş NON-AI lenslerle ve hatta telekonverterlere takılmış AI veya değişim geçirmiş NON-AI lenslerle bile yapabiliyordu. Dahası diyafram değerleri vizörde görülebiliyordu (Nikon F100’de çipsiz lens kullanıldığında vizörde diyafram değeri “F–“ olarak gösteriliyordu). Buna ilave olarak DSLR kameranız ile manuel bir lensle çektiğiniz fotoğrafın tüm çekim değerlerini (EXIF) bile verebiliyordu. Teşekkürler Nikon..
Kameranın manuel lens ile ilgili menüsüne bir AI-S işaret kutucuğu konduğunu (Evet/Hayır) ve diyafram açıklıklarının girildiğini düşünün; O zaman eski AI-S lensler; P ve S modunda; Diyafram değerleri kameranın gövdesi tarafından kontrol edilebilir ve o eski lens kullanılır hale gelir. Hatta AI birleştirici (AI coupling) halkası olmayan ve eski AF ve AF-D lensler takıldığında bu lenslerin diyafram değerini en büyük diyaframa getirme işini yapan küçük anahtara (CPU interface) sahip olan D3100, D3200, D5100 ve D5200 gibi gövdelerde AF fonksiyonu dışında çipsiz AI-S lensleri tüm kapasiteleri ile kullanabileceklerdir.
Bunu yapmak Nikon firmasının bir yazılım yaparak gerçekleştirebileceği ve maliyetinin neredeyse sıfıra yakın olacağı bir işlemdir.
Özet olarak Nikon, 1982 yılında ürettiği P modlu Nikon FG kameraya kadar diğer kameraları diyafram öncelikli (A) olarak üretmişti/üretebilmişti. Bu kameralarda diyafram önceliği şu şekilde gerçekleşiyordu; Kullanıcı diyafram halkasını istediği diyafram değerine getiriyor ve kamera buna uygun gelen perde hızını hesaplayarak vizörde kullanıcıya bildiriyordu. Bu sistemde o zamanlar kullanılan AI lenslerle pek bir sorun çıkmıyordu. Diyaframın kamera gövdesinden kontrol edildiği durumlarda yani kameranın P ve S modundan birisi kullanıldığında AI lenslerle sorun çıkabiliyordu. Çünkü AI lenslerin diyaframı açıp kapayan pimin hareketi her diyafram durağında eşit değildi (Şekil 4’de sağda görülmektedir). Üstelik diyafram değeri büyüdükçe pimin hareketi daha kısa adımlarda gerçekleşiyor ve bunu da gövdeden kontrol etmek oldukça zorlaşıyordu. Nikon gelecekte kameraların çoklu otomatik pozlamalı olacağı (P, S modlu, A ve M zaten vardı) gerçeğini gördü ve bunun sonucununda da diyafram değerinin hem lens üzerinden hemde kamera gövdesinden ve kamera tarafından otomatik belirlenip uygulanacağı bir lens sistemin geliştirmesi kaçınılmaz oldu. Sonunda diyafram piminin eşit aralıklarla hareket ettiği ve gövdeden kontrolünün çok kolay olduğu şekil 4’de sol tarafta görülen AI-S lensler 1981 yılında üretilmeye başladı.
Öte yandan da Nikon’un geçmişe verdiği uyumluluk sözü gereği; AI lenslerin P ve S modu olan Nikon FG (1982), Nikon FA (1983), Nikon F-301 (1985) ve Nikon F-501 (1986) kameralarda kullanılması ve gövdenin lensin diyafram değerini kontrol ederken olası diyafram hatalarına karşı bu kameralar STOP DOWN da denilen gerçek zamanlı ölçüm yapan KAPALI DEVRE POZLAMA sistemi adında ikincil bir ölçüm sistemi ile üretildiler. Bu sistemin ana amacı; Siz fotoğrafı çekmek üzere deklanşöre bastığınızda; Diyafram pimi kamera gövdesindeki kol (Şekil 1 ve Şekil 2’ de solda) tarafından serbest bırakılır yani diyafram değeri uygulanır (STOP DOWN) ama 1982 yılından önce üretilmiş eski gövdelerde diyafram değerini uygulayan kol tamamen aşağı iniyordu. Çünkü diyafram değeri lens üzerindeki diyafram halkası fotoğrafçı tarafından istenilen değere getirilerek (A modu) belirleniyordu. P ve S modlu kameralarda kamera sizden lensi takar takmaz lensin en büyük diyafram değerine getirilmesini istiyordu. Çünkü P veya S modu seçildiğinde diyafram, kamera tarafından belirlenip, siz deklanşöre bastığınızda hesapladığı diyafram değerini gövdedeki Şekil 1 veya Şekil 2 de solda görülen diyaframı uygulayan kolu tamamen aşağı indirmek yerine o diyaframın uygulanacağı kadar aşağı indiriyordu. Neyse, deklanşöre bastık ve lens diyaframı uygulandı. Ayna yukarı kalkmadan hemen önce kameradaki ikinci bir ölçüm sistemi arka planda çalışarak bu uygulanmış diyaframdan geçen ışığı gerçek zamanlı olarak ölçer ve kameranın hesapladığı değerle karşılaştırır. Yukarıda bahsi geçen diyafram durakları arasındaki mesafenin eşit olmaması veya başka bir hatadan dolayı uygulanmış diyaframın kameranın hesapladığı değerden farklı olması durumunda kamera PERDE HIZINA müdahale ederek (arttırıp, azaltarak) bu hatayı telafi eder. Bu Nikon mühendisliğinin bir harikasıdır.
Nikon FA, Nikon F501 ve Nikon F4 gövdelerde bulunan mekanik bir okuyucu (Şekil-6) 135 mm ve üstü odak uzaklığındaki AI-S lenslerde bulunan bir çıkıntıdan lensin tele mi yoksa normal bir lens mi olduğunu anlayabilmektedir. Örneğin Şekil-5’deki fotoğrafın yukarısındaki 200 mm odaklı lenste MAVİ okla belirtilen bir çıkıntı onun bir tele objektif olduğunu bu 3 gövdeye bildirmektedir. Bu bilgi çekim modunun P seçildiği durumlarda kullanılır. P modunda çekim yapılmak istenirse kamera, gövdeye takılı lensin bu çıkıntıya sahip olup olmadığına bakar ve çıkıntıya sahipse lensin tele objektif olduğunu anlayarak pozometrik değer hesaplarken; Tele objktifle çekim sırasında oluşabilecek sarsıntıları yok etmek için otomatik olarak yüksek perde hızları çekim değeri olarak seçilmektedir. Nikon FA ve Nikon F4 odak uzaklığı bilgisini MATRIX ölçümde ek bir parametre olarak da kullanmaktadırlar.
Yazı için Jürgen Becker’e çok teşekkürler…
İlk görüş bildiren siz olun