Neden fotoğraflarımı bastırmalıyım ? Çoğu insan için bu sorunun cevabı belli ve göreceli olsa da, fotoğrafların fiziki ortama taşınması için önemli sebepler ve gereklilikler olduğunu biliyoruz. Bu yazıda hem gerçekten neden fotoğraflarımı bastırmalıyım sorusuna detaylı cevaplar vermeye, hem de belki uzun zamandır arşivini taramayan fotoğrafçılar için bir sebep oluşturmaya çalışacağız.
Çektiğimiz dijital fotoğrafları bilgisayarda, tablette veya akıllı telefonlarda aşağı kaydırarak izlerken yaşadığımız kısa süreli heyecanın aksine, basılı bir fotoğrafın verdiği ilham her zaman oradadır. Sizin onu arkaplana atmanıza izin vermeden devamlı size kendini gösterir. Dijital fotoğrafların akışından sıkıldığınızda, onları kapatırsınız. Ancak, bir baskıyı kapatmazsınız; o anda görmek istemeseniz bile orada olmaya devam edecektir. Bunun önemini, baskılarımızı dikkatlice seçtiğimizde, en çok ihtiyacımız olduğu anda bize cesaret veya ilham kaynağı olduğunda görebiliriz.
Aslında bu giriş kısmı ve kısaca bahsetmeye çalıştığımız ayrıntılar fotoğraflarınızı neden bastırmanız gerektiği hakkında bir ön bilgi verse de, biz yazıya devam edip çeşitli başlıklar ile detaylandırmaya çalışalım. Peki gerçekten neden fotoğraflarımı bastırmalıyım ?
Gerçekten Neden Fotoğraflarımı Bastırmalıyım ?
1. Bilgisayarlar Bozulur, Sabit Diskler Arızalanır Ama Kağıt Bozulmaz
Aslında başlık kendisini çok güzel anlatıyor. Teknoloji her ne kadar hayatımızı kolaylaştırıp, bize yardımcı olsa da, her zaman arızalanma ve bozulma imkanı vardır. Özellikle son yıllarda akıllı telefonlar ve mobil fotoğrafçılık ile artan dijitalleşme ve fotoğraf sayısı, beraberinde depolama ihtiyacını da getirdi. Sayısız çekilmiş fotoğraflar maalesef üzerinde çok fazla durulmadan ve gözlemlenmeden bilgisayar harddiskinde, harici disklerde, bulutta ya da kullanılan telefonların ekosisteminde yerini alarak “arşivlendi”.
Düşünsenize 1TB diskte yer alan fotoğraflarınızı kaybediyorsunuz ve başka yedeğiniz yok. Ya da bir gün bilgisayarınız arızalanıyor, verileri kurtaramadan format atmanız gerekiyor. Bu ve bunun gibi durumların maalesef yaşanması gayet olağandır. Arızalar, bozulmalar teknolojide olur ama konumuz, önem verdiğiniz fotoğrafları kurtarmaksa, o zaman çözüm gayet basit bir şekilde baskı almaktır. En sevdiğiniz tüm görüntülerin, en değerli anların fotoğraf baskılarını alın, böylece korkunç bir şey olursa en azından hafızanızın somut bir versiyonuna sahip olursunuz.
2. Aslında Fotoğraflarınıza Bakmıyorsunuz
Kabul edin en son ne zaman geçen yıl çektiğiniz bir fotoğrafa tekrar baktınız. İstisnaları geçiyorum tabii ki 🙂 Dijital fotoğraf makineleri ile çekilen fotoğrafları bir kenara koysak bile her gün elimizde olan telefonlarla hangi sıklıkla tüm eski fotoğraflarınıza bakıyorsunuz. Evet, maalesef pek sık değil…
Bir şey dijital dünyada yaşadığında, kolayca geçmişe, aşağı ya da geriye doğru kaydırılır. Aslında dijital dünyada anlık eylemlerin doğru arşivlenmeme şekli maalesef sonsuza kadar unutulma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dijital dünyada fotoğraflar için bu tehlike daha da fazladır. Dosyayı kapattıktan sonra fotoğraf da kaybolur. Ama bir baskı olarak fotoğrafınız gerçek dünyanın ve hayatınızın bir parçası olur. Şöyle düşünün, önem verdiğiniz bir fotoğrafınızı (manzara, portre veya aile) baskı alıp, oturma odasındaki sehpaya veya konsola koyarsanız, onu her gün görürsünüz. Evet bir fotoğraf dijital de olsa basılı da olsa aynı görüntüdür. Ancak basılı bir görüntünün farklı bir varlığı vardır. Günlük hayatınıza fiziki olarak yerleştirdiğinizde bir hatırlatıcı, ilham verici görev üstlenir.
3. Fotoğraflar Dekorasyon için Harikadır
Evet evlerinizi güzelleştirmek için fotoğraflarınızı kullanmaktan bahsediyoruz. Eviniz için bir çok dekorasyon ünitesi alıyorsunuz, neden kendi çektiğiniz fotoğrafları bunun için kullanmayasınız? En sevdiğiniz fotoğrafları seçin,çerçeveleyin ve hayatınızın galeri duvarını yapın. Eğer bir geziden döndüyseniz vakit kaybetmeyin ve hemen 15-20 adet fotoğraf seçerek bir foto kitap oluşturun. Çok sevdiğiniz ve beğenerek çektiğiniz bir manzara fotoğrafı mı var, gidin salonunuz için 50 x 70 cm bir canvas tablo yaptırın. Evinizin holünü küçük resimlerle donatın. Bunun için Pola kartlar ya da klasik baskı seçeneklerini kullanabilirsiniz. Son olarak eğer takvim kullanıyorsanız, her ay için o mevsimde çekilmiş fotoğraflarınızı kullanarak baskı alın.
Fotoğrafçılık tutku dolu bir sanattır. İster sokak, ister portre footğrafçılık olsun ortaya çıkan sizin tarzınız ve sizin hikayeniz olmaktadır. Fotoğraf çekmenin ve dijital olarak izlemenin keyfi varken, fotoğraf baskısı alana kadar memnuniyetimiz tam anlamıyla gerçekleşmez. Çünkü hiçbir şey çalışmanızı elinizde tutmaktan daha iyi hissettirmeyecektir.
İlk görüş bildiren siz olun