Binbir heyecanla Nikon‘unuzu elinize aldınız. Sabit bir obje çekeceksiniz. Makinanızı yüksek sayılabilecek bir estantene değerine aldınız. Deklanşöre bastınız. Ama fotoğraflarınız net çıkmıyor (flu). Nerede hata yapıyorum diye bir yandan kendinize sorarken diğer yanda da acaba sorun Nikon‘da veya kullandığım lensimdemi diye düşünüyorsunuz. Türk Nikon olarak diyebiliriz ki sorun büyük ihtimalle sizde! Neden mi? Muhtemelen makinanızı hatalı tutuyorsunuz.
Fotoğraf Makinası Nasıl Tutulur? İşte size 3 altın kural.
- Fotoğraf çekerken öncelikle fotoğraf makinesini mutlaka iki elimiz ile tutmalıyız.
- Kollarımızın dirseklerimizden vücudumuza yapışık olmasını sağlamalıyız.
- Deklanşöre basmadan önce derin bir nefes almalıyız.
Öncelikle kameramızın sarsılmayacak bir tutuşta kullanmamız gerektiğini unutmayalım. Çekim sırasında netlik ve zoom halkasıyla oynamamız gerektiği için sol elimizin lensin altında ve makinamızı dengeleyeci olarak kullanmalıyız. Unutmayın zoom lenslerin kısa odaklılara göre sallanma riski çok daha fazladır. Çekeceğimiz objeye göre kameramızı dikey veya yatay dikey kullanmak zorundayız. Dikey tutuşta sağ dirseğimiz vücudumuzla temas etmeyeceği için dengemizi sağlamamız daha zor olacaktır. Bu tutuşta sol dirseğimiz mümkün olduğu kadar vücudumuza bitişik olmalıdır. Yatay tutuşta dirseklerimiz vicudumuza mümkün olduğunca dayamalıyız. Etrafta kullanabileceğimiz her türlü desteği fotoğraf çekerken kullanabiliriz. Ağaç, duvar, direk vb.
Size birkaç doğru ve hatalı tutuş örneği verelim:
Elde yapılan çekimlerde 1/50 estantene değeri altındaki düşük bir perde hızında makinemize iyi bir destek sağlamadıysak net bir kare çekmemiz zordur. Tabi ki bu herkes için aynı olabilecek bir kural değildir. Bazı kişilerin bu değerin altında eli titremediği gibi, bu değerden daha hızlı bir enstantanede elini titreyenler dahi vardır.
El titremesini en aza indirmek en düşük estantene değerimizi 1/odak uzaklık değeri olarak hesaplayabiliriz. Örneğin FX bir makine de odak uzaklığımız 50mm ise 1/50 sn, 100mm ise 1/100 saniye olarak düşük estantene değerimizi hesaplayabiliriz. DX bir makine kullanıyorsak 1.5 ile çarparak en düşük estantene değerimizi hesaplayabiliriz. 50mm de 1/75, 100mm’de 1/150 gibi.
Aynı zamanda titreşim azaltmak üzere üretilen VR (Vibration Reduction) lenslerin çekime etkisini önceki yazımızdan okuyabilirsiniz.
Derin nefes alın ve deklanşöre basın…
byazici
23/10/2011 at 09:55
Nefes alma olayını bilmiyordum…
ydemirci
24/10/2011 at 17:32
Aslında tutuşundan denklanşöre basışına kadar büyük bir incelik istediği kesin Nefes alma olayını veya yan cekerken elin altta olması gerekliliğini öğrendim Turk Nikon ekibine ve ilkerl size teşekkür ederim.
macit zeytinoğlu
07/05/2012 at 16:03
merhaba,ilerleyen yaşım beni fotoğraf çekme hobisinden uzaklaştırmadı,tersine daha tutkulu bir hale geldim,ancak çekim yaparken “titreme ve titretme”olayını nasıl önleyebilirim,pratik önerilerinizi bekliyorum,teşekkürler.
İlker
08/05/2012 at 08:06
Macit Bey merhaba,
Fotoğraf çekmeye tutku ile bağlanmanız çok güzel. Yukarıdaki makine tutuş kuralları yanında günümüz lenslerinde kullanılan ve çok etkili çalışan titreşim önleme özelliği fotoğraçıların işini büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. İlave olarak estantene hızınızı 1/50 altına pek indirmeden çekim yapmayı denerseniz titreşimden kaçınacağınızı düşünüyorum. Aslında çektiğiniz fotoğrafları bizlerle paylaşabilirseniz hep birlikte değerlendirebiliriz.
Teşekkürler
Ertan
22/09/2012 at 14:20
Bu tutuş şekillerini gösteren şema belki 50 yıldır kullanılıyor ve bence dikey kadraj tutuşunu gösteren şekil tamamen hatalı. O çizimlerde sol alt köşedekine bakın. Elinize kamera almayın, sadece sağ elinizi o şekilde 15 saniye tutmayı deneyin. Ama hile yapmak yok, 15 saniye elinizde makine varmış gibi işaret parmağınızı deklanşöre getirip başparmağınızı da gövdeyi arkadan destekliyormuşçasına açın. 15 saniye sonra eliniz ağrıyor mu ağrımıyor mu? Bu şekilde tuturak elinizin üst tarafındaki damarları sıkıştırıyorsunuz ve kan akışını engelliyorsunuz.
Halbuki sol altta “doğru tutuş budur” denen şeklin hemen yanındaki “bu olmaz” tutuşu tamamen doğru tutuş. O şekilde (sağ eliniz yukarıda olacak şekilde) elinizi istediğiniz kadar tutabilirsiniz. Bazı aklı başında firmaların DSLR kullanım kılavuzlarında da böyle gösterilir.
Artık eski kitapları tamamen atıp yenilerini yazmak gerek belki de. Biri çizmiş zamanında, hala ezbere aynı şekilleri kullanıyoruz.
Alınmaca yok 🙂
Ilker Metin Kurşova
06/06/2014 at 18:29
Yanlış olduğunu iddia ettiğiniz dik tutuş şeklini, burada görene kadar tek uygulayan kişi benim sanıyordum. Hatta herkesten farklı tuttuğum ve biraz da dışarıdan acemice göründüğünü düşündüğüm için sizin “doğrusu” dediğiniz, burada “yanlış” denilen sağ kolun havada olduğu tutuşa geçmek istedim ama alışamadım bir türlü. Kesinlikle sağ elin altta olduğu tutuş şekli çok daha rahat benim için. Bu tutuş şeklinde, iki kol da vücuda yapışık olduğundan kamera hakimiyeti de çok daha iyi sağlanıyor bence. Ayrıca diğerine göre çok daha hızlı pozisyon alabiliyorsunuz; dirseğinizi, yanınızda bulunan bir nesneye ya da kişiye çarpma ihtimaliniz yok; ve fotoğraf çekmek için daha az alan size yetiyor.
Uzun zamandır fotoğraf çekiyorum, 2 senedir de profesyonelim, bugüne kadar bu tutuş şeklim yüzünden elimin ya da bileğimin ağrıdığını hiç hatırlamıyorum. Üstelik, kameramın ağırlığı(lense göre değişir) ortalama 2 kg’dır.